12 Ocak 2012 Perşembe

Türkiye de Plastik sektörünün sorunları nedir ?


Sektörün en önemli sorunlarından birisi ithal hammadde girdilerindeki bağımlılıktır. Bir dünya markası olan Petkim'in üretimi ne yazık ki, yurtiçi tüketimi karşılayamamaktadır. Plastik hammaddesinin çok büyük bir oranda ithal edildiğini görmekteyiz ( yaklaşık % 86 ) Hızla gelişen sektörün, yetişmiş eleman ihtiyacı güngeçtikce artmakta ve bu sorunu çözmek için köklü yaklaşımları hayata geçirmek gerekmektedir.

Sektörlere göre dağılımına bakıldığında, iç tüketimin Türkiye'de sırasıyla ambalaj (%30), inşaat (%15), tekstil (%10), otomotiv (% 10), ev eşyaları (% 10) olduğu görülmektedir. Özellikle otomotiv sektöründe yapılan atılımlar ve artan yatırımlara paralel büyüyen üretim, şüphesiz plastik sektörünü de olumlu etkilemektedir. Bir başka önü açık gelişim gene, inşaat sektörüyle birlikte yaşanabilir. Yenilenen ihtiyaçlar ve yaşam tarzları ile birlikte, artık ahşap kapı, (özellikle) pencerelerin yerini PVC bazlı pencere ve kapılar almaktadır.

Türk PVC sektörü, 60 kadar üretici, bu üreticilere bağlı 4800 bayi ve 1 buçuk milyar USD büyüklüğü ile parlak bir geleceğe sahip olduğundan kimsenin kuşkusu yoktur. Ülkelerin yıllık büyüme hızları baz alınarak yapılan projeksiyonlarda, Türkiye Plastik Sektörünün 2010'lu yıllardan itibaren Avrupa'da liderlik koltuğuna oturacağı hesaplanmaktadır. Türk Plastik Sektörü'nün henüz doymamış, genç bir sektör oluşu, kişi başına düşen plastik tüketiminin dünya ortalamasının oldukça altında olması, sektörün geleceği açısından önemli pozitif unsurlardır. Ayrıca, Rusya, AB ve dünya petrol rezervlerinin çoğunun bulunduğu Ortadoğu arasında bir enerji köprüsü oluşturma yolunda önemli adımlar atan ve büyük avantajlara sahip olan Türkiye, AB ile başlattığı tam üyelik görüşmeleri, Gümrük Birliği ve AB ülkeleri ile olan gelişmiş ekonomik ilişkileri ile 2010 yıllarla birlikte plastik sektöründeki konumunu ve muhtemel liderlik pozisyonunu güçlendirecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder